Milletçe emperyalizme karşı verdiğimiz var olma savaşında, Kuvayı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri şemsiyesi altında toplanarak, işgal altındaki vatan topraklarında, ulusal kimliği ve dayanışmayı yaratan, mücadele gücünü milli iradeye dayandırmayı ve tam bağımsızlığı hedef alanların partisi olan, Cumhuriyet Halk Partimiz, bugün gururla 95’inci yaşını kutlamaktadır.
Bedeli şehit kanlarıyla ödenmiş olan Cumhuriyetimizin, ayrılmaz bir parçası olan Cumhuriyet Halk Partisi; 1923 yılında Cumhuriyeti ilan eden, İzmir İktisat Kongresiyle genç cumhuriyetin ekonomik bağımsızlık yolundaki temellerini atan, Ankara’nın başkent yapılmasını sağlayan partidir. Halifeliğin kaldırılması, öğretim birliği, medreselerin kapatılması, Diyanet İşleri Başkanlığının kurulması, Şeriye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması, aşar vergisinin kaldırılması, Şapka Kanunu, miladi takvimin kabulü gibi çağdaşlaşma yolunda genç Türkiye Cumhuriyetinin attığı adımlar partimizin önderliğinde olmuştur. Medeni Kanun, Borçlar Kanunu, Ceza Kanunu, Hukuk Muhakemeleri ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunuyla hukuk sistemimiz yeniden yapılandırılmıştır. Yeni harflerin kabulü, millet mekteplerinin açılışı gibi devrimler 1930’lu yıllara kadar partimizin ışığında yürütülen çağdaşlaşma faaliyetleri arasındadır. Sonraki dönemde ise; yapılan devrimlerin yerleşmesi açısından iki önemli adımın atıldığını söylemek gerekir. Eğitim ve kültür politikaları bakımından; Halkevleri, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu, Köy Enstitülerinin kurulması sağlanmıştır. Ekonomik kalkınma bakımından ise; ülkemizin devlet ve özel sektör eliyle kalkınması ve bu amaçla çok sayıda sanayi, finans ve benzeri kalkınma kuruluşunun kurulması hedeflenmiş ve başarılmıştır. Hukuk ve eğitim alanlarında gerçekleştirdiği reformlarla partimiz, çağdaş Türkiye Cumhuriyetini biçimlendirmiştir. Ulusal sanayinin oluşmasına ve ekonominin gelişmesine öncülük etmiştir. Kadına seçme ve seçilme hakkı verilmiş, Türk Kadını beşeri hayattaki saygın kimliğine kavuşmuştur. İkinci Dünya Savaşı sonrasında çok partili rejime geçişi sağlayarak, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine öncülük etmiştir. 1950’li yıllarda üstlendiği muhalefet göreviyle demokratik bir rejimde muhalefetin kurumsallaşmasını sağlamış, temel hak ve özgürlükleri geliştirme mücadelesi vermiştir. 1960’lı yıllarda ülkemizde toplumsal sınıfların şekillenmesiyle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi kendisini siyaset yelpazesinde ortanın solunda konumlandırmış, takip eden yıllarda ise, ideolojisini demokratik sol kavramıyla tanımlayarak, devlet partisinden halkın partisine, düzen partisinden değişimin partisine dönüşmüştür. 1980 darbesi öncesi ve sonrasında sol görüşün ülkemizde temsilcisi olan Cumhuriyet Halk Partisi, asılsız ithamlarla yıpratılmaya çalışılmıştır. Bugün bile FETÖ ile yıllarca omuz omuza yürümüş olan ve maalesef iktidar koltuklarında oturan bazı siyasiler, Fethullahçı Terör Örgütü ile olan maddi ve manevi bağlarını gizleyebilmek gayreti ile partimize çamur atmaya ve terör örgütü destekçisiymiş gibi göstermeye çalışmaktadır. Siyasi tarihinin hiçbir döneminde partimiz Cumhuriyet değerlerinden sapmamıştır. Hedefimiz bizler için kutsal olan vatan topraklarında milletçe bir olup, insanca ve özgürce yaşamak, emperyalist güçlere boyun eğmemektir. Bu kutsal görevde yol göstericimiz Atatürk İlke ve İnkılaplarıdır.
Partimizin kuruluşundan bugüne kadar devam etmiş ve edecek olan iki temel amacı vardır. Bunlar; ülkemizde demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla kurmak, toplumu ekonomik ve sosyal boyutlarıyla geliştirerek, çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmaktır. Devlet anlayışımızın temelinde, müdafaa-i hukuk yapılanması ile egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesi vardır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, millet için siyaset yapmaktayız. Çağdaş ve sosyal demokrat anlayışımızın odağında insan vardır. Bizim çıkış noktamız toplumdur, halktır. Laik ve Demokratik Cumhuriyetin temelinde, teokratik ve ırkçı düşüncenin tutsağı olmayan, eşit, anayasal, yurttaşlık kavramı yatar. Partimiz; kula kulluk etmeyenlerin partisidir, bu çağdaş ilkenin ödünsüz savunucusudur.
Türkiye Cumhuriyetini kuran ve ülkemizin en köklü partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi; sahip olduğu bu tarihsel mirasın bilincinde ve Atatürk devrimlerinin ışığında şekillenen altı ok ilkeleri eşliğinde, siyasi faaliyetlerini bugün de ilk günkü heyecanıyla sürdürmektedir. Partimiz, çağdaş sosyal demokrasinin evrensel değerleri olan; özgürlük, eşitlik, dayanışma, kardeşlik ve emeğin üstünlüğü, kavramlarını da kendisine ilke edinmiştir. Amacımız; insana öncelik veren, demokratik bir toplum yapısına kavuşmuş, ulusal dayanışma duygularını güçlendirmiş, ekonomide ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlamış, sosyal adalete dayalı bir toplum yapısı olan, yurtta ve dünyada barışı, ülkemizin ve yurttaşlarımızın güvenliğini ve çıkarlarını koruyan, hak ve özgürlüklerin sorgulanmadığı bir Türkiye yaratmaktır.
Son yıllarda ülkemizin yönetiminden sorumlu olanların uyguladığı teslimiyetçi politikaların, emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet ettiği, bugün tüm milletimizce görülmüştür. İktidar koltuklarına oturabilmek için, Amerika’ya icazet almaya gidenlerin o günlerde, Cumhuriyet Halk Partisini Amerikan düşmanlığıyla suçladığı unutulmamalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi 6. Filo’yu denize dökenlerin, emperyalizmle savaş uğruna ölümü göze alan Deniz Gezmişlerin partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi cumhuriyetin mirasını yiyenlerin değil, bu mirası yaratanların, bu mirasa sahip çıkıp, yarına taşıyanların partisidir. Dün olduğu gibi bugün de aynı inanç ve kararlılıkla, Cumhuriyet Halk Partisi önderliğinde, vatanını ve insanlarını seven yurtseverlerle birlikte, ülkemiz ve halkımız üzerine oynanan oyunların üstesinden gelmek bizlerin görevidir. Bu kutlu görevde, geleceğine sahip çıkmak isteyen vatanseverlerin Cumhuriyet Halk Partisi saflarında yer alması, mücadelemize katkı sağlayacaktır. Partimizin ikinci genel başkanı rahmetli İsmet İnönü’nün, ”Eğer bir memlekette, namus sahipleri de en az kötü insanlar, fesatçılar kadar sabırlı olmazsa, o memleket mutlaka batar” sözünü kendimize ilke edinen bizler, sabırla ve gözümüzü budaktan sakınmadan cumhuriyet değerlerinin savunucusu olmaya devam edeceğiz. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, ”Bağımsızlık benim karakterimdir” sözleri ışığında ülkemiz her alanda tam bağımsız oluncaya kadar, İlk günün heyecanı ile çağdaş Türkiye yolunda en ufak bir sapma yapmadan çalışmaya devam edeceğiz.
Bizler; Atatürk’ün ”Benim iki büyük eserim vardır. Biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisidir” sözünün onur ve gururunu her zaman yaşamaktayız. Cumhuriyet Halk Partisi kurulduğu ilk günden bu yana, ülkenin bağımsızlığının, halkımızın özgürlüğünün, laik Cumhuriyetin, demokrasinin ve geleceğimizin güvencesi olmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi, yürütülen her türlü karalama kampanyasına rağmen, bağımsız, laik, sosyal demokrat ilkelerinden vazgeçmeyerek, tutarlı tavrını her zaman göstermiştir. Çağdaş bir toplum yaratmak amacıyla; gericiliğe, ırkçılığa ve din sömürüsüne izin vermeyerek, kurucumuz ve büyük önderimiz Atatürk’ten ve onurlu geçmişinden aldığı güçle Türkiye’yi daha ileriye taşımaya her zaman gayret gösterecektir. İktidara giden yolda öncelikle kurucumuz Halaskar Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk, arkadaşları ve kaybettiğimiz partililerimizi rahmetle, emeği geçenleri minnet ve saygıyla anıyoruz. Önümüzdeki dönemde yoksulluk ve yolsuzlukların milletimizin kaderi olmaması temennisiyle, bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün ışığı olan Cumhuriyet Halk Partisinin doğum günü kutlu olsun.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! NE MUTLU CUMHURİYET HALK PARTİSİ NEFERLERİNE!
News
