Göreve geldiği günden beri yapmış olduğu icraatlarla sürekli eleştirilen Süleymanpaşa Belediye Başkanı Eczacı Mehmet Ekrem Eşkinat eleştirilerine bir yenisini daha ekledi.
Vatandaşlar tarafından yapmış olduğu birçok projenin aslında diğer belediyelerden alındığı eleştirilerine rağmen geri adım atmayan Eşkinat bir radyo programında “Ben bu kentin delisiyim” söyleminde bulunmuştu. Eşkinat’ın yapmış olduğu projelerden biri olan Bağ Bozumu Festivali ile ilgili ilginç bir iddia ortaya atıldı. GASTRONOMİA GIDA LTD.ŞTİ. tarafından düzenlenecek olan Balkan Gastronomi Festivali’nin Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat tarafından engellemelere maruz kaldığı iddia edildi.
GASTRONOMİA GIDA LTD.ŞTİ. tarafından 20-24 Eylül 2017 tarihlerinde düzenlenecek olan Balkan Gastronomi Festivali bugün Süleymanpaşa sahilde yapmış olduğu basın açıklaması yayımladı. Yayımlanan basın açıklamasında; ”
Değerli Yerel Basın Mensupları,
20-24 Eylül 2017 tarihlerinde yapmayı planladığımız Balkan Gastronomi Festivali’ni ertelemek zorunda kaldık. Gastronomi alanında başka çalışmalar da yürüten bir grubuz. Tüm dünyada ve özellikle Balkan ülkelerinde en hızlı gelişen sektörün gastronomi olduğunu ve ticaret hacminin de çok büyük olduğunu biliyoruz. Ayrıca Balkan ülkeleriyle aramızdaki tarihsel bağlar, ortak gelenek, görenek ve alışkanlıklar bizi bu bölgeye özgü bir çalışma yapmaya itti. Her şeyden önce Balkan Gastronomi Festivali içeriğinde, yapılacağı bölgeye ve ülkemize önemli katkı sunacak, ülkemizin önderliğinde gerçekleşecek böyle bir projenin sahibi olmaktan gurur duyuyoruz.
Biz Tekirdağ’ı bu yıl ve bundan sonraki yıllar için festival şehri olarak seçmiştik. Tekirdağ’ın bir sahil şehri olması, yurt dışından karayolu ile gelecekler için daha elverişli olması, İstanbul’a yakın olması ve büyük, ticari gümrüklü bir limana sahip olması, Trakya’nın doğasını, insanın çok sevmemiz bizim bu kararı almamızda etkili oldu.
Balkan Gastronomi Festivali’nin marka haklarını satın aldıktan sonra, projelendirdik ve iş ortağı olarak çalışabileceğimizi düşündüğümüz Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne sunduk. Beğenilerek, çalışmaya başlamamız söylenen projemiz Büyükşehir Belediyesi’nde ard arda beş ayrı kişinin masasından geçti ve hiçbir ilerleme sağlanamadı. Ardından başkan yardımcılarından biri bizi hareket kabiliyetinin daha yüksek olduğunu düşündükleri Süleymanpaşa Belediyesi’ne yönlendirdi. Süleymanpaşa Belediyesi ile çalışmaya başlasak da, festivalimiz Bağbozumu Festivali’nin altına alınmak istenince kendileriyle çalışmaktan vazgeçtik. Ancak o noktaya kadar yabancı ülke temsilcilikleriyle irtibata geçmiş, kendileriyle proje üzerinde çalışmış, Balkan ülkelerinde gıda sektöründen faaliyet gösteren binlerce şirket ve kurumla haberleşmiş, yurtiçinden katılımcılarımızı bilgilendirmiş, festival için sayısız etkinlik planlamıştık. Geldiğimiz nokta bizim açımızda geri dönüşü olmayan bir noktaydı ve sonuç olarak biz yola yalnız devam ettik.
Milli Emlak’tan festival tarihleri süresince sahildeki dolgu alanı kiraladık. Biz çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürürken, Süleymanpaşa Belediyesi bir gastronomi festivali düzenlemek üzere şehirde sektörde faaliyet gösteren kişi ve şirketlerle toplantı düzenledi. Sonrasında bildiğiniz gibi 16-17 Eylül’de yapılan Trakya Lezzet Şenliği ortaya çıktı. Bu şenliğin içeriği 17 Ağustos tarihindeki toplantımız öncesinde sizlere de iletmiş olduğumuz proje sunum dosyamızda yer alan festival içi etkinliklerimizden biriydi. Yine aynı belediye tarafından irtibatta olduğumuz konsolosluklar aranarak Balkan Gastronomi Festivali’nin iptal olduğu konusunda yanlış bilgi verildi ve kendilerinin düzenlendiği Bağ Bozumu Festivali’ne davet edildiler. Aynı zamanda bölge de muhatap olabileceğimiz her şirket ve kuruma hakkımızda negatif imaj oluşturacak telkinlerde bulunuldu.
Biz tüm bunları duysak da, çalışmamızı ilk günkü heyecanımızla sürdürdük ve mükemmel bir içeriğe kavuşturduk. Bu arada Milli Emlak’ı Kurban Bayramı arifesinden itibaren festival alanına yerleştirilen oyun havuzları v.s. ile ilgili uyardık. Ancak 15 Eylül 2017 Cuma günü öğlenden sonra acilen Milli Emlak’a çağrıldık. Bize, hem Büyükşehir Belediyesi’ne, hem de Süleymanpaşa Belediyesi’ne bizim kira sözleşmemizle birlikte alandan çıkmaları için yazı yazdıklarını, ancak belediyelerin tahliye etmeyi reddettiklerini bildirdiler. Festival alanının yerel belediyeler tarafından üçüncü şahıslara kiraya verildiği ve onların çıkamayacağı belirtilerek, bizden Milli Emlak’a ait başka bir yer seçmemizi istediler. Aksi takdirde belediyenin uzlaşmacı olmaması nedeniyle sözleşmemizin iptal edileceği söylendi. Belediye kiracılarını alanda tahliye ettirmenin de çok uzun bir süreç olduğunu ve festivalin başlangıç tarihine asla yetişmeyeceğini belirttiler. Biz kendilerine bunun hukuka aykırı olduğunu, yerimizi istediğimizi söylesek de o gün bir işe yaramadı.
Hem kendi stantlarımız ve sahnemiz, hem de katılımcılarımızın stantları aylar öncesinden festival alanının ölçülerine uygun hazırlanmıştı. Bize durumun festivalimizi başlamasına yalnızca iki iş günü kala bildirilmesinin, kasıtlı olduğunu düşünüyoruz.
Takdir edeceğiniz gibi, uluslararası boyuttaki bir festival için, başlamasına iki iş günü kala festivalin olmazsa olmazı ”festival alanı”yla ilgili muallak bir durum asla kabul edilemez. Kaldı ki, Balkan ülkelerinden haftasonu araçlarla yola çıkacak pek çok katılımcımız vardı. Biz, onlar Tekirdağ’a ulaştıklarında yer gösterememe ihtimalimizin olması gibi bir durumu göze alamazdık. Bu uluslararası bir skandal olurdu. Bu nedenle 15 Eylül Cuma akşamından itibaren önce yurtdışından katılımcılarımıza, ardından yurtiçi katılımcılarımıza ve festivalimizi ziyaret edecek belediyeler, ticaret odaları, kooperatifler, birlikler gibi kurumlara durumu bildirdik.
Biz büyük bir samimiyetle bu festivali bu bölgenin insanına kazandırmak istedik. Yerel yöneticilerin ”Projeyi ben yaparım, ben yapamazsam başkasına da yaptırmam!” mantığı buna izin vermedi. Oysa ki, belediyeler kendilerine özellikle kültür ve sanat projeleri getirenlere rakip olmamalı, kazanmak için Bizans oyunları oynamamalılar. Belediyelerin yol, su, kanalizasyon gibi halkın temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik asli görevleri vardır. Ayrıca yerel yönetimler halka açık alanları usulsüz işgal etmek gibi ceza kestikleri suçları kendileri ifa etmemeli, eşkiyalığa soyunmamalılar.
Balkan Gastronomi Festivali’ni çok kısa bir süre içinde başka bir yerde gerçekleştireceğiz. İki yıllık emeğimiz hiçe sayılmıştır. Bu ertelemeden kaynaklanan maddi ve manevi zararlarımızla ilgili de hukuki yollara başvuracağız.
Kamu yararının, kişisel hırsların üzerinde tutulacağı günlerde yine birlikte olmayı diliyoruz.
Bugüne kadar bizlere göstermiş olduğunuz yakınlık ve verdiğiniz destek için gönülden teşekkür ederiz.
Sevgi ve saygılarımızla.”
denildi.
News
