19.Bolge Tekirdağ Eczaci Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Tolga M. Çetinkaya, düzenlediği basın toplantısında eczanelerin ve eczacıların son yıllarda yaşadığı sıkıntıları dile getirirken 16 Ekim’de Ankara’da gerçekleşecek dev miting ile ilgili de açıklamalarda bulundu.
Sözlerine pandemi süreci ve yaşanan zorluklar ile başlayan Çetinkaya; “2,5 yıllık bir pandemi döneminin en zor kısmını arkamızda bırakmış olduğumuzu düşünüyoruz. Başta ülkemizde önemsenmeyen, sonrasında felaket haline dönüşen Covid¬19’un etkilerini yavaş yavaş silmeye çalışıyorlar. Bu sıkıntılı dönemde bile en ön saflarda yer alan eczacılar bundan sonra da sağlık hizmetinde en önde yer alacaktır. Sırası gelmişken Pandemi sürecinde kaybettiğimiz 77 meslektaşımız ve 24 eczane çalışanımıza da rahmet diliyorum.” dedi.
“KİMSE SESİMİZİ DUYMADI!”
Eczacıların seslerinin bir türlü duyulmamasına ve her geçen gün kötüye giden duruma tepki gösteren 19.Bolge Tekirdağ Eczaci Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Tolga M. Çetinkaya; “Yıllarca ‘Eczacınız En Yakın Sağlık Danışmanınızdır’ dedik durduk. Geldiğimiz nokta gösterdi ki az bile söylemişiz. Sahada eczanelere gelen herkese her şartta hizmeti aksatmadan, kısıtlamadan, yoksun bırakmadan verdik. Hastanelerde meslektaşlarımız, covid pozitif hastalara birer birer ilaç dağıttı, yoğun mesai harcadılar, gündüz demedik, gece demedik. Çok anlattık, çok yazdık, çok görüşmeler yaptık ama kimse bizim sesimizi duymadı. Mesleğimiz, meslektaşlarımız yok sayıldı, bir teşekkür bir bayram tebriği çok görüldü.” diye konuştu.
Açıklamalarına devam eden Ecz. Tolga M. Çetinkaya şunları söyledi:
“HASTALARIMIZA İHTİYAÇLARI OLAN İLAÇLARI TEMİN EDİP ULAŞTIRAMIYORUZ”
Gerek sizler gerekse sosyal medya aracılığı ile sesimizi, çukura düşen mesleğimizi ayağa kaldırabilmek için ta çukurun dibinden çığlıklarımızı duyurmaya çalıştık. Sağlık telafisi olmayan tek olgudur. Sosyal devletlerin olmazsa olmazı, halkın en önemli ihtiyacı sağlık hizmetidir. Unutulmamalıdır ki Eczane birinci basamak sağlık hizmeti sunucusudur. Bunu bedava maske dağıttırırken, aşı dağıttırırken bil kullan, sonra da harca kenara at.
Sağlık politikaları iyileşiyor her hizmet on plana çıkıyor derken bugün geldiğimiz noktada mesleğimiz;
İlaç yokları ile uğraşıyor ve hastalarımıza ihtiyaçları olan ilaçları temin edip ulaştıramıyoruz. Bir dağ köyü ya da bir ilçe de değil tam da başkentlerin ortasında..
İlaç almak için eczanelerimize gelen özellikle kronik rahatsızlık ile uğraşan hastalara ilaç bulamamanın yanı sıra bir de ilaçları-alabilmeleri için ödemeleri gereken ceplerini yakan fiyat farklarını söylemekten utanıyoruz artık, bir tansiyon ilacına devlet 39,63TL öderken vatandaş 33,69TL, bir diğerinde 21,48TL öderken vatandaş 18,10TL, en basit bir ateş düşürücü şuruba devlet 19,55TL öderken vatandaşın cebinden çıkan rakam 21,09TL,
“HAKSIZLIKLARA DUR DEME ZAMANI”
Sağlık uygulama tebliği ile her geçen gün ödenmeyen ilaçların sayısının arttırılmasına, Stratejik personel olarak hizmet veren Kamuda çalışan eczacılar’ hiçe sayan hakkaniyet ilkesini çiğneyen ve çalışma barışını bozan ek ödeme yönetmeliğini ve özlük haklarını vermeyen, Plansızca, altyapı ve akademik yapıları tamamlanmamış fakültelerin açılmasına, Eczacılar’ baremlerin arasına sıkıştırıp, güncellenmeyen ve her geçen gün geriye iten bir ekonomik darboğaza sokan, En kötüsü de mesleğimiz’ değersizleştirme ve yok sayma çabalarına DUR Deme zamanı.
Mesleğimiz, Hastalarımız, Meslektaşlarımız için Ayaktayız.
16 Ekim’de sesimizi duymayanlara sesimizi doyurmaya, Yarına onurlu bir meslek bırakmaya,
News
